Değerli Vatandaşlarım, Kıymetli Yoldaşlarım,
Bugün burada, adaletin hâlâ tecelli etmediği, milletimizin vicdanını yaralayan bir konuyu gündeme getirmek için toplandık. 15 yıl önce, 25 Mart 2009’da, karlı dağlarda ölüme terk edilen Muhsin Yazıcıoğlu ve dava arkadaşlarının hayatını kaybetmesinin ardından geçen uzun yıllar, bir türlü adaletin yerini bulmadığını açıkça gözler önüne sermektedir.
Adaletin Erişilememesi, Türk Milletinin Vicdanında Derin Bir Yara Açmıştır
Muhsin Yazıcıoğlu ve yoldaşlarının ölümüne dair gerçekler, yıllar geçmesine rağmen karanlıkta kalmıştır. Olayın üzerinden geçen 15 yılın ardından, nihayetinde zaman aşımı kararı verilmesi, sadece hukuki bir zafiyet değil, aynı zamanda Türk milletinin vicdanında derin bir yara açmıştır. Adaletin, zamanla unutulacağına dair yapılan bu açıklama, sadece yasal bir ihmal değil, aynı zamanda Türkiye’nin adalet anlayışının ciddi şekilde sorgulanmasına neden olmaktadır.
Adaletin Siyasete ve Kişisel Çıkar Hesaplarına Alet Edilmesi
Bu karar, adaletin siyasete ve kişisel çıkar hesaplarına alet edilmesinin en acı örneklerinden biridir. Adalet, siyasi baskılardan bağımsız olmalıdır. Ancak gelinen noktada, bu dava, sadece hukuk değil, milletimizin güvenini kaybetmesine yol açacak şekilde siyasi ve kişisel çıkarlar uğruna kullanılmıştır. Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümünün ardından hakikatler gizlenmiş, dosyalar kapatılmış ve sorumlulara gereken hesap sorulmamıştır.
Bir Hukuk Devleti İçin Adaletin Sağlanması Gerekir
Biz, Milli Diriliş Partisi olarak, Türkiye’nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olabilmesi için, adaletin her alanda sağlanması gerektiğini savunuyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümünün üzerindeki karanlık perde kaldırılmalıdır. Adalet, sadece güçlülerin değil, her vatandaşın hakkıdır. Adalet, sıradan bir vatandaş için olduğu kadar, dava arkadaşları için de sağlanmalıdır. Bugün, bu adaletin yerine getirilmemesi, sadece bir davanın kaybı değil, Türk milletinin vicdanının kaybıdır.
Biz Adalet İçin Yola Çıkmış Bir Hareketiz
Değerli arkadaşlarım, bizler Milli Diriliş Partisi olarak, adaletin sadece kağıt üzerinde değil, pratikte de yerini bulması için her türlü mücadeleyi vereceğiz. Yazıcıoğlu ve dava arkadaşlarının ölümüne dair tüm gerçekler açığa çıkmalıdır. Adalet, bir zaman aşımıyla değil, kalıcı ve kesin bir şekilde sağlanmalıdır.
Bugün, adaletin yerini bulmaması, sadece geçmişin değil, geleceğin de yarasına dönüşebilir. Biz, Milli Diriliş Partisi olarak, adaletin her koşulda sağlanması için kararlılıkla mücadele edeceğiz ve hiçbir hukuki zafiyetin, milletimizin adalet arayışını engellemesine izin vermeyeceğiz.
Sonuç Olarak: Adaletin Gerçekleşmesi İçin Birlikte Mücadele Edelim!
Bir kez daha tekrar ediyorum: Muhsin Yazıcıoğlu ve dava arkadaşları için adalet hâlâ sağlanamamıştır. Ve biz, bu adaletin sağlanması için her zaman meydanlarda olacağız. Herkes için adalet, tüm Türk milleti için huzur ve güven demektir. Gelin, birlikte daha güçlü bir Türkiye için, adaletin sağlanması için el birliğiyle mücadele edelim.
Teşekkür ederim.
Serdar Arduç
Milli Diriliş Partisi Marmara Bölge Başkanı